Güzel ve etkili konuşmanın ilkeleri 10 temel başlık altında toplanmaktadır.

1. İyi bir konuşma yıkıcı değil, yapıcı olmalıdır.

İster topluluk önünde konuşalım, ister arkadaş çevrelerinde konuşalım, bizi dinleyenlerin inançlarını, değer yargılarını göz önünde bulundurmalıyız. Elbette ki, her konuşmanın bir mesajı vardır. Dinleyiciler belli bir görüşe eriştirilmek istenir. Bunun için de onların duygularını sömürmekten özellikle kaçınmalıyız. Yapıcı konuşma, dinleyicilerin inançlarını, değer yargılarını, düşüncelerini olumlu bir yönde değiştirmeyi amaçlar.

2. İyi bir konuşma, ilginç ve değerli konuları kağsar.

Seçeceğimiz konunun hem kendimiz için, hem de dinleyiciler için ilginç olması gerekir. Açık bir gerçektir ki, ilgi duymadığımız bir konuda rahatça konuşamayız. Üzerinde konuşabileceğimiz konular sayısızdır. Ayrıca, konuşmanın düzeyini belirlemede de seçilen konunun büyük bir payı vardır.

3. İyi bir konuşma, konuşmacının kişiliği ile bütünleşir.

Konuşmacının kişisel nitelikleri ile konuşma arasında sıkı bir etkileşim vardır. Sözgelimi, yalancılığı, ikiyüzlülüğü herkesçe bilinen birinin “yalancılığın kötülükleri” üzerinde yapacağı bir konuşma, kimseyi inandırmaz. Bunun gibi, konuşucunun kişisel görünüşüyle sözleri arasında da bir bağlantı kurmak ister dinleyici. Bu yüzden, konuşmanın inandırıcılığında konuşmacının kişiliği önemli etkenlerden biridir.

4. İyi bir konuşma, belli bir amaca yönelir.

Amaç, dinleyiciler üzerinde konuşmacının bırakmak istediği etkidir. Dinleyicilerimize neyi vermek istiyoruz, onları neye, hangi gerçeğe yönelteceğiz? Konuşmamız süresince bu soruları göz önünde tutmak zorundayız. Bu amaca, yönelmeden yapacağımız konuşma, dağınık, etkisiz kalacak, dinleyicilerimizde bir karşılık uyandırmayacaktır.

5. İyi bir konuşma, konuşmayı etkileyen etkenleri çözümleyerek oluşur.

Konuşmayı etkileyen etkenler şunlardır: Konu, dinleyici, ortam ve konuşmacı. İyi bir konuşma yapabilmek için bu öğeleri ayrı ayrı, bir bütün olarak değerlendirmeli, çözümlemeliyiz. Üzerinde konuşacağımız konunun boyutları nelerdir? Dinleyicilerimiz yönünden önemi nedir? Kimler için konuşacağız? Konuşacağımız kişilerin toplumsal, kültürel, ekonomik durumları, yaş, cinsiyet özellikleri nedir? Nerede, ne kadar süreyle konuşacağız? Konuşmacı olarak kendi durumumuz nedir? Bu soruların üzerinde durup bir bütün olarak bunları değerlendirmemiz gerekir. Konuşmamızı hazırlama ve düzenleme aşamasında bu soruları göz önünde tutmazsak başarılı konuşma yapamayız.

6. İyi bir konuşma, sağlam bir konuşma yöntemi üzerine kurulur.

Yöntemimizi amacımıza ve konuşma öğelerini değerlendirmemize göre seçmemiz gerekir. Genellikle konuşmalarda 4 ana amaç ve bu amaçlara yönelik 4 ana yöntem vardır: Tartışma, savunma, öğretme ve duygulandırma. Amaçla yöntem arasındaki bağlantıyı kurmak, başarılı bir konuşmanın önkoşullarından biridir.

7. İyi bir konuşma dinleyicilerin ilgi ve dikkatini toplar.

Hangi konuda olursa olsun, ilgi ve dikkat dağıldı mı iletişim durur. İlgi ve dikkatin diri ve canlı kalması da, dinleyicilerimizi güdülendirmeye ve onların meraklarını ayakta tutmamıza bağlıdır. Bu da öncelikle dinleyicilerimizi iyi tanımakla, söylediklerimizle onların ilgileri arasındaki bağlantıyı kurmakla sağlanır.

8. İyi bir konuşma sağlam bilgilere dayanır.

Hangi konuyu seçersek seçelim, o konu üzerinde rahatça, doğal bir biçimde konuşabilmemiz, konunun gerektirdiği bilgileri , araç ve gereçleri edinmemize bağlıdır.

9. İyi bir konuşma, etkili bir ses tonu, el ve yüz hareketleri gerektirir.

Etkili bir ses tonuna dayanmayan, el ve yüz hareketleriyle beslenip renklenmeyen bir konuşma, ölü bir konuşmadır. Sözcüklerin anlam ve duygu yükü, ses tonumuzla, el ve yüz hareketlerimizle zenginleşir.

10. İyi bir konuşma, canlı bir dil, hareketli bir üslup gerektirir.

Canlı, diri, amacımıza uygun sözcükleri seçme, bunları cümle içinde yerli yerine yerleştirme, her birinin ses ve anlam hakkını verecek doğru söyleme, konuşmamızın, etkisini, güzelliğini arttırır. Cümlelerimiz için de bu böyledir. Kısa, yoğun, hareketli cümleler kurma , bunlar arasındaki geçişleri doğal bir biçimde sağlama anlatışımızı canlılaştırır.