BU UYGULAMALARIN BİR UZMAN EŞLİĞİNDE YAPILMASI GEREKMEKTEDİR. Geldin geldin gelme, geldin geri dönme. Getirince el getirir, yel getirir, sel getirir; götürünce el götürür, yel götürür, sel götürür. Kaynayan kazan kapak tutmaz. Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.

G

GE GI GA GU GO
GİÇ GEÇ GIÇ GAÇ GÜÇ GÖÇ GUÇ GOÇ
GİF GEF GIF GAF GÜF GÖF GUF GOF
GİK GEK GIK GAK GÜK GÖK GUK GOK
GİR GER GIR GAR GÜR GÖR GUR GOR

K

KE KI KA KU KO
KİÇ KEÇ KIÇ KAÇ KÜÇ KÖÇ KUÇ KOÇ
KİF KEF KIF KAF KÜF KÖF KUF KOF
KİK KEK KIK KAK KÜK KÖK KUK KOK
KİR KER KIR KAR KÜR KÖR KUR KOR

G-K

GİF GEF GIF GAF GÜF GÖF GUF GOF
KİF KEF KIF KAF KÜF KÖF KUF KOF
GİK GEK GIK GAK GÜK GÖK GUK GOK
KİK KEK KIK KAK KÜK KÖK KUK KOK
GİR GER GIR GAR GÜR GÖR GUR GOR
KİR KER KIR KAR KÜR KÖR KUR KOR
   
  • Geldin geldin gelme, geldin geri dönme.
  • Getirince el getirir, yel getirir, sel getirir; götürünce el götürür, yel götürür, sel götürür.
  • Kaynayan kazan kapak tutmaz.
  • Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
G
  • Galatalı gamsız Galip, gammazlıktan suçlanıp gazetecilikten gazlandı.
  • Geçimsiz gelin, Gebze’den, gelinliğindeki gerdanlığı getirdi.
  • Gıdasızlıktan gıcır gıcır gıcırdayanlara gıdıklanmaktan gına geldi.
  • Gizlice gizlenen, Giritli gibi giyinen Giresunlu girdaba girdi.
  • Goriller gonklarla golf sahasına girdiler.
  • Gözleri görmeyen Gölcüklü Gönül, gölgesinden gövdesini gönülsüz gönülsüz gözetti.
  • Gûlyabaniler, gurbette gurul gurul gururlandılar.
  • Güzel günlere güvenen gürbüz Gürcü, gürül gürül gürledi.
  • Gizi gerçeklerini gırgır gargara gizleyen garip gurultulu gürültülü döngülere gonk gonklamadan güzel günler görme gayretini rüzgara söylemiş.
  • Galip, Gebze’de gır gır giden gocuklu göçmen gururluya güldü.
  K
  • Karabüklü kabadayı, kafakağıdını Kalecikli Kazım’a kaptırdı.
  • Kekeme Kerim, kemençeci Kemal’le kerestecilik yaptı.
  • Kırgızlı kıkır kıkır kıkırdayan kıkırdakçı, kızıl kırlangıç beslemiş.
  • Kilisli Kemalettin, kişiliksizlere kilim satıyor.
  • Koca kokainman, kokorozlana kokorozlana kokoreç yedi.
  • Kökmantarcı Köstler, körkandil ve kösnüklük ne demek diye sormuş.
  • Kuşadası’nın kukumav kuşu, kucak kucak kuskusla kumlu kumlu kuşkirazını yutmuş.
  • Kürkçü kürkü kürke küskün küskün kürür, üst üste küskütük koyar.
  • Kara kâküllü ketenli kız, kibar komşusuna, köprülü kuyuda küstü.
  • Kimi kere kısık kandil, karanlıkta küçük küpe köpük köpük konan keskin sirkeyi ışıklandırırdı.